Candan erçetinin şarkılarını beğenirim hani
diyor ya
‘’bahar geldiğinde mi ben
böyle olurum/ yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar ?’’
Bu aralarda hep dilimde J uzun aradan sonra kalkıp şimdi halet-i ruhiyemden bahsetmeyeyim ama sıcak
havaları seviyorum bu aşikar .
Bu kış da bitmek bilmedi anacım iliğimiz
kemiğimiz dondu .Hele şükür kavuşturanaaa diyelim ve bu süre zarfında ne
yapmışım ne yapamamışım bi göz atalım bakalım valla açıkçası bende ne
yaptığımın çok farkında değilim kimilerini resimledim kimilerini atladım şöyle
bi arşive baktım aradğım resimler yok muhtemelen fotoğrafmakinesinin pilleri
bitiktir veyahut hiç yanıma almamışımdır (hiç çekmediği resimleri arayan
şuursuz bir blogerim ben) yada yada çekimleri beğenmeyip silmişimdir (ilk iki
şık daha ağır basmakta) bi kızdım kendime ama hemencecik affediverdim
kıyamıyorum kendime yaaa
Tamam şimdi bakalım en son nezaman yayın
yapmışız 18 ocak şimdi 1 mayıs işçi bayramı günüsünü seçmiş olmam bi işaretmi
bilemedim şimdi, babam işçi emeklisi bu yazımı ona ithaf ediyorum dermişim J yaa ben özlemişim buraları J bak ne geldi aklıma geçenlerde Berna anneler gününün
yaklaşıyor olmasından mütevellit ağzımı arıyor yavrucum benim anne diyor sana
alınmasını istediğin bişey varmı
Ayyy valla bi arabam olsa hiç
fena olmaz dedim öyle büyük bişey diğil çerçeve gibi mesela dedi ay napiğim ben
çerçeveyi araba istiyorum ben dedim gitmiş babasına söylemiş umutsuz bi şekilde
,eşimde geldi bana yav çocuğun alabileceği bişey istesene diyor niyeymiş dedim
parasını omu verecek sanki sen vereceksin sonuçta şimdi sabırsızlıkla anneler
gününü beklemekteyim hediyemi paylaşcam araba olmayacağı kesin J
El emeği hediyeler benim için
her zaman en makbulüdür bizde minik esmamız için hoş geldin demeye giderken bu
pastayı götürdük
Buradan taşındığından beri
hemen hergün keşke şimdi burada olsaydı dediğimiz İlknurcuğumuzu ağırladık
Anne tarifleri denedik
kah sağlıklı beslendik
kah battı balık yan gider dedik
Ve tabiî ki kermesler
,kermesler, kermesler
Allah ağzımızın tadını daim
etsin diyip portakallı kurabiyenin tarifiyle konuyu kapatatılım bakalım
Bu tarif annemin ben çocukken
çok sık yaptığı tadı hep damağımda olan bayıldığım bir kurabiye
Malzemeler
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı şeker
1 su bardağı şeker
1 yumurtanın sarısı hamura
beyazı üstüne
1 paket kabartmatozu
1 çay kaşığı karbonat
1 portakalın kabuğu ve suyu
Aldığı kadar un (orta
yumuşaklıkta bir hamur olacak)
Un kabartmatozu ve karbonat
hariç diğer malzemeleri karıştırdım bir-iki bardak un ilave edip kabartmatozu
ve karbonatı üzerine döküp yoğurmaya devam ettim ele yapışmayacak orta
yumuşaklıkta kesinlikle sert olmayacak bir hamur elde edene kadar azar azar un
ilave ederek yoğurmaya devam ettim istediğim kıvamı bulduktan sonra hamurdan
portakal büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarladım yumurtanın akına bulayıp
yağlı tepsiye sıraladım yumurta akına buladıktan sonra toz şekere veya iri
dövülmüş fındığa bulanabilir ben sade tercih ettim
180 derecede önceden ısıtılmış fırında 30
dakika kadar diyim ama kızaran kadar demek en iyisi pişirip fırından çıkardığım
gibi üzerine nemli bez örttüm yumuşak
olması gereken bir kurabiye olduğu için
işte buda çocukluğa dönmenin en tatlı yolu :)
Yapanlara yiyenlere afiyet
olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder