1 Mayıs 2015 Cuma

Nerde Kalmıştık

   Candan erçetinin şarkılarını beğenirim hani diyor ya
‘’bahar geldiğinde mi ben böyle olurum/ yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar ?’’
   Bu aralarda hep dilimde  J uzun aradan sonra kalkıp şimdi  halet-i ruhiyemden bahsetmeyeyim ama sıcak havaları seviyorum bu aşikar .  
   Bu kış da bitmek bilmedi anacım iliğimiz kemiğimiz dondu .Hele şükür kavuşturanaaa diyelim ve bu süre zarfında ne yapmışım ne yapamamışım bi göz atalım bakalım valla açıkçası bende ne yaptığımın çok farkında değilim kimilerini resimledim kimilerini atladım şöyle bi arşive baktım aradğım resimler yok muhtemelen fotoğrafmakinesinin pilleri bitiktir veyahut hiç yanıma almamışımdır (hiç çekmediği resimleri arayan şuursuz bir blogerim ben) yada yada çekimleri beğenmeyip silmişimdir (ilk iki şık daha ağır basmakta) bi kızdım kendime ama hemencecik affediverdim kıyamıyorum kendime yaaa
  Tamam şimdi bakalım en son nezaman yayın yapmışız 18 ocak şimdi 1 mayıs işçi bayramı günüsünü seçmiş olmam bi işaretmi bilemedim şimdi, babam işçi emeklisi bu yazımı ona ithaf ediyorum dermişim J yaa ben özlemişim buraları J bak ne geldi aklıma geçenlerde Berna anneler gününün yaklaşıyor olmasından mütevellit ağzımı arıyor yavrucum benim anne diyor sana alınmasını istediğin bişey varmı
Ayyy valla bi arabam olsa hiç fena olmaz dedim öyle büyük bişey diğil çerçeve gibi mesela dedi ay napiğim ben çerçeveyi araba istiyorum ben dedim gitmiş babasına söylemiş umutsuz bi şekilde ,eşimde geldi bana yav çocuğun alabileceği bişey istesene diyor niyeymiş dedim parasını omu verecek sanki sen vereceksin sonuçta şimdi sabırsızlıkla anneler gününü beklemekteyim hediyemi paylaşcam araba olmayacağı kesin J

El emeği hediyeler benim için her zaman en makbulüdür bizde minik esmamız için hoş geldin demeye giderken bu pastayı götürdük




Buradan taşındığından beri hemen hergün keşke şimdi burada olsaydı dediğimiz İlknurcuğumuzu ağırladık



Anne tarifleri denedik


kah sağlıklı beslendik


kah battı balık yan gider dedik


Ve tabiî ki kermesler ,kermesler, kermesler










Allah ağzımızın tadını daim etsin diyip portakallı kurabiyenin tarifiyle konuyu kapatatılım bakalım


Bu tarif annemin ben çocukken çok sık yaptığı tadı hep damağımda olan bayıldığım bir kurabiye
Malzemeler
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı şeker
1 su bardağı şeker
1 yumurtanın sarısı hamura beyazı üstüne
1 paket kabartmatozu
1 çay kaşığı karbonat
1 portakalın kabuğu ve suyu
Aldığı kadar un (orta yumuşaklıkta bir hamur olacak)
Un kabartmatozu ve karbonat hariç diğer malzemeleri karıştırdım bir-iki bardak un ilave edip kabartmatozu ve karbonatı üzerine döküp yoğurmaya devam ettim ele yapışmayacak orta yumuşaklıkta kesinlikle sert olmayacak bir hamur elde edene kadar azar azar un ilave ederek yoğurmaya devam ettim istediğim kıvamı bulduktan sonra hamurdan portakal büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarladım yumurtanın akına bulayıp yağlı tepsiye sıraladım yumurta akına buladıktan sonra toz şekere veya iri dövülmüş fındığa bulanabilir ben sade tercih ettim
 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 30 dakika kadar diyim ama kızaran kadar demek en iyisi pişirip fırından çıkardığım gibi üzerine nemli bez örttüm  yumuşak olması gereken  bir kurabiye olduğu için
 işte buda çocukluğa dönmenin en tatlı yolu :)
Yapanlara yiyenlere afiyet olsun