31 Mayıs 2012 Perşembe

Şöbiyet



Şerbetli tatlı seveneler için güzel bir tat şöbiyet. Şöbiyet yapmaya karar verince acaba başkaları nasıl yapıyor diye bir araştırayım dedim ve bu tarife rastladım.Pratik oluşu hoşuma gitti ama zahmetli olan daha lezzetli bence yinede acil tatlı ihtiyacını karşılaması açısından tavsiye edilebilir hakkınıda yemiğim şimdi..
malzemeleri
1 paket milföy(10'lu paket)
1 su bardağı irmik,
1 su bardağı su,
125 gr. tereyağ,
şerbeti için:3 su bardağı şeker,3 su ardağı su
İlkönce irmik ve suyu ocakta katılaşana kadar pişirdim bu hamurun içine koyduğumuz kaymağı oluyor, irmiğe göre su oranı az gibi görünsede tam denk geliyor ayrıca milföy miktarınada denk geliyor.
Sonra oda sıcaklığında yumuşayan milföyleri dörde böldüm,irmikle hazırladığım kaymaktan çay kaşığıyla bir ucuna koyup diğer ucu üstüne getirip kapattım çok sıkmadan hafif yapıştırdım.Fırın tepsisine sıralayıp erittiğim tereyağı üzerlerine gezdirip 180 derecede 25-30 dakika pişirdim.Fırndan çıkarıp soğumaya bıraktım önceden hazırladığım şerbetide soğuk olarak üzerine döktüm.

tatlı tarifi bu kadar arkadaşım fatoşa teşekküretmek istiyorum şimdi bu güzel ve değerli anı için...


25 Mayıs 2012 Cuma

Kandil Simidi ve İrmik Helvası




Çocukluğumun en tatlı telaşıydı akşamüstü komşulara yemek götürmek.Etliye sütlüye bakılmaksızın komşununda tatması istenen her yemek yollanırdı.Bize yemek getiren komşu çocuklarıyla karşılaşınca al bu sizin ver sende bizimkini derdim annem çok kızardı.''Adam gibi götür ver tembel işi yapma'' derdi pratik zekamı kullanmışım halbuki takdir eden yok :)
Dün bizdede böyle tatlı bir telaş vardı kandil münasebetiyle yapılan simitler ve helvalar bernanın heyacanlı ellerinde komşulara gönderildi.''ne dicem anne''kandiliniz mübarek olsun''hımmm tamam kandiliz mümarek olsun'' ''hayırlı kandillerde diyebilirsin ''yok yok öbürünü derim ben'' ''iyi hadi düşürmeden götür bakalım'' bernanın yüzündeki mutluluk belki bir işi başarmanın belkide komşuların avucuna sıkıştırdığı  paraların etkisidir onu çözemedim ama bunlar bernanın 7 yaş anıları olarak hafızasında yer edecek:)
 Dün yayınlamayı planlıyordum aslında ama bilgisayardaki bir aksilik yüzünden bugüne kaldı dolayısıla geçmiş kandilinizi tebrik ederek helvayla simidin tarifine geçiyorum


 
Kandil simidi için
1/2 paket mrgarin,
1 su bardağı sıvıyağ,
1 yumurta(sarısı üstüne akı içine),
1 çay kaşığı mahlep,
5 tatlı kaşığı şeker,
1 tatlı kaşığı tuz,
1 paket kabartmatozu,
yarım fincan sirke,
aldığı kadar un,
üzeri için susam veya çörekotu
Oda sıcakılığında yumuşattığım margarine diğer malzemeleri ilave edip azar azar un ilavesiyle hamuru çok sert olmayan bir kıvamda yoğurdum,değişik şekillerdede yaptığım oluyor ama özel sebeple yaptığım için hepsini simit şeklide yapıp tepsiye sıraladım üzerine yumurtanın sarısını sürüp susama buladım,200 derecede 30 dakika kadar pişirdim.



İrmik helvası için
4 su bardağı irmik,
350 gr.tereyağ,
5 su bardağı şeker,
4,5 su bardağı süt
 Tereyağı tencerede erittikten sonra irmiği ilave ettim 15- 20 dakika kavurdum rengi değişip sararmaya başlayınca şekerli sütü yavaş yavaş ilave ettim helvayıda bir yandan karıştırmaya devam ettim.Kıvamını bulduktan sonra ocağı kapatıp 5 dakika kadar demlenmesi için beklettim,sonra iki yemek kaşığı yardımıyla şekillendirdim
işte sonrası malum önce komşulara akşam oluncada büyüklere tattırıldı kandilleşildi dualar edildi dualar alındı
Birliği beraberliği sağlayan sevgi ve muhabbeti arttıran,adetleri gelenekleri görenekleri seviyorum elimden geldiğince uygulamaya çocuklarımada aktarmaya çalışıyorum,bizden onlara kalacak en büyük miras,ben şimdi burdan bir açılırım beni tutabilene aşkolsun,lafın kısası sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz dimi ama...
sevgiyle ve muhabbetle afiyetler olsun...

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Milföyde Tavukbudu



cumartesi günü misafirlerim vardı,kardeşimin eşi yasemin ve yaseminin çok yakın bir arkadaşı asiye ki ben çok severim kendisini genç yaşına rağmen çok olgun marifetli hoşsohpet(ogün benim çenem düştü pek konuşamadı gerçi kızcağız:))uzun zamandırda ağırlamak istiyordum çocukların da evde olmasıyla neşeli curcunalı bir gün geçirdik...
  Ben misafirin kısmetiyle geldiğine inanırım  ne hazırlasam diye düşünürüm o ayrı ama birde bakarımki düşünmediğim şeylerde çıkıvermiş zaman bol bol yetmiş elim ayağıma dolanmadan hazırlanıvermişim ama bazende işler bir aksi gider herzaman yaptığın şeydir ama o gün olmaz.Asiye kısmetli kızmış belkide mehmet akifin kısmetidir:)(asiyenin minik paşası henüz 6 aylık çok tatlı maşallah)
 Fellah köftesi
 Ispanaklı çarşaf böreği,
 Milföye sarılı tavuk budu,
 Mozaik pasta,
 Çikolatalı mini tart,
 Tuzlu kurabiye,
  Profiterol
çocuklar tarta ve profiterole bayıldı zaten onları düşünerek yapmıştım benimkilerden biliyorum yapıldığı gün bitiverir:)



milföye sarılı tavukbudunu gün arkadaşım seyhan yapar sıklıkla bende deniyim bakiğim dedim,hem pratik hem şık hemde oldukça doyurucu bir tarif
Kişi sayısına göre yaptım ben ikinciyi yemek pek mümkün olmadığından birer tane hesabıyla
 10 tane tavuk budu,
10 tane milföy,
bir miktar kaşar peynir,
bir miktar tuz
Tavuk butlarını temizleyip yıkadıktan sonra üzerini geçecek kadar suyla haşladım önce,derilerini ayırdıktan sonra dondurucudan çıkarıp yumuşattığım milföyleri elimle biraz açtırıp rendelenmiş kaşar serpiştirdim tavuk budunu kemiği dışarda kalacak şekilde üzerine koyupüzerine biraz tuz serpip sardım kat yeri alta gelecek şekilde tepsiye sıralayıp 200 derecede kızarana kadar pişirdim.Fırından çıkardıktan sonra kemiklerine folyo sarıp servis tabağına aldım



Fırına sürmeden önce milföyü galeta ununa bulayarak yapmıştı bir başka arkadaşım ama ben  bulamadan yaptım bir öneri belki denemek istersiniz
Afiyet olsun...

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Güveçte Türlü



Issız bir adaya gidecek olsam yanıma alacağım üç eşyadan biri güveç olurdu muhakkak.Güveçte pişen yemeklere bayılıyorum hiç sevmediğim kurufasulyeyi bile güveçte pişirdiğim zaman  ellerime sağlık ne kadarr güzel yapmışım diye diye yiyorum.

Tam sebze zamanı iken güveçte en güzel ne olur pek tabikide türlü,etlide olur etsizde benim azıcık bi kıymam varmış dondurucuda onuda katıverdim.

Türlü adı üstünde çeşitli sebzelerle yapılıyor kabak fasulye olaydı onlarıda koyardım ama patates ve patlıcan ana sebzeler oldu ve bol sarımsak benim için türlünün illakisi


Malzemeleri sayarak tarife geçelim

3 orta boy patlıcan,

2 orta boy patates,

1 veya 2 tane soğan,

4-5 domates büyükçeyse 3 tanede olabilir

3 tane yeşil sivri biber,

Zeytinyağ,

Az miktar kıyma(kuşbaşıda olabilir,veya hiç olmasada olur)

1 baş sarımsak

Tuz,karabiber

Bütün malzemeleri doğrayarak yemeğe başladım.Patlıcan ve patatesleri soyup su dolu bir kabın içerisine kuşbaşı doğradım.Domatesleri (kabukları soyulabilense soymak güzel olur ama kimi domatesler sert oluyor kalın kalın soymak gerekiyor o zamanda sanki ziyan oluyormuş gibi düşünüyoru soymamayı tercih ediyorum) doğradım,sarımsakları kabuklarını soyup iki,üç parça halinde doğradım,soğanı biberi bir araya doğradım.


Malzemeleri doğrayıp hazır ettikten sonra güveci alıp patates ve patlıcanların bir kısmını içine yaydım kıymayı,soğanı,biberi de üzerine yayıp kalan patates ve patlıcanları üstüne kapattım sarımsakları serpiştirdim domatesi yaydım bir tatlı kaşığı kadar tuzunu serptim 1 su bardağı kadar zeytinyağını gezdirdim bir çay bardağı suyunuda döküp ocağa oturttum kaynadıktan sonra altını kısıp yarım saat sonra ocağı kapattım.


Yemek pişerken çıkan kokuyu güveçte yemek pişirenler bilir ocağın başında bekliyorum diyebilirim :)mutfağa yayılan en nefis kokulardan biri

Yanına bulgur pilavı yapıyorum ben,bilenler bilir pilavda birinci tercihimdir, ayran, salata ilede desteklenince şen kahkahalarla yenen bir akşam yemeği oluyor:)

Afiyet olsun…

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Zeytinyağlı Enginar




Bu kadar güzel,lezzetli vede faydalı bir sebzenin ömrü neden bu kadar kısa olurki yemeğinimi yapsam dondurucuyamı atsam bilemedim hayır bide kolay olsa nebiliğim fasulye gibi mesela,o yaprakların içinden avuçiçi kadar bişey çıkarcam diye uğraşmazdımda seviyorum napiğim




 Benim enginarla tanışmam izmirde yaşadığım senelere tekabül eder,annemle pazara çıktığımızda görüyoruz bu nemenem bişeyki diyip almıyoruz sonra komşu muhabbetlerinde namını duyunca hadi bi deniyelim dedik deneyiş o deneyiş…

  Değişik usullerde yapılmışlarını gördüm ama ben bu şekilde tutturdum gidiyorum,e yeter artık diyen yok nasılsa :)

Şimdi malzemeler

6 tane enginar

2 orta boy soğan

2 tane çarliston biber

2 orta boy domates

1,5 su bardağı zeytinyağ

Tuz

Limon

Enginarlarla epeyce bi cebelleştikten sonra karartmamaya özen göstererek (ki pekde başarılı olamıyorum biyandan limonla ovuyorum falan ama ı ıh hazırlar gibi bembeyaz olmuyor)çıkardığım tabakları limonlu suda beklettim. Tencereye zeytinyağı döküp soğanı biberi doğrayıp hafif kavurdum,domatesleri küp küp doğrayıp ilave ettim onuda bir iki çevirdim,yayvan bir tencereye yerleştirdiğim enginarların ortalarına bu sosu paylaştırdım,üzerine tuz serpip 1 su bardağı su gezdirip önce hızlı sonra yavaş ateşte 20- 25 dakika pişirdim.




Diğer zeytinyağlılarda olduğu gibi buda soğuk yenen bir yemek lezzeti daha bir ortaya çıkıyor sanki,biz öyle dolaptan çıkarıp yiyecek kadar soğuk sevmediğimiz için şöyle iki saat sonra falan servis yapıyorum

Afiyet olsun…

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Sodalı Hamur Kızartması




Sabah kahvaltıları ve artık uzayan günlerin olmazsa olmazı beş çayları için uygun bir tarifim var.Yağda kızartılmasına rağmen hiç yağ çekmeyen şişkinlik yapmayan oldukça hafif bir hamurişi...

 gereken malzemeler her evde bulunan şeyler
2 bardak yoğurt
2 yumurta
1 çay kaşığı karbonat
biraz tuz
un

 Malzemeleri derin bir kapta karıştırıp ele yapışmayan bir hamur elde ettikten sonra hamuru iki parçaya ayırıp hafif unladığım masada çok inceltmeden hatta biraz kalın sayılacak şekilde açıp irice karelere kestim.kızgın yağa ikşer üçer atıp altını üstünü kızarttıktan sonra servis tabağına aldım.masanın ortasına kondurup etrafına bilumum kahvaltılık malzemelerde yerleştirdikten sonra davete hacet kalmıyor zaten...

İlk Ödülüm :)




 Güzel arkadaşlarım elif(yemeksevdam)ve ayşe(birkaselezzet)sayesinde benim sayfamda madalyalandı :)

Kısa zamanda güzel arkadaşlıklar edinmek,benimsenmek,değer bulmak,inanılmaz güzel hisler yaşatıyormuş :)
Elif'e ve Ayşe'ye buradanda teşekkürlerimi iletiyor  beni burada yalnız bırakmayan, güzel yorumlarıyla destekleyen,siteme uğrayıp bir selam bırakan herkese göneriyorum...