24 Eylül 2013 Salı

Alt Tarafı Makarna Peki Ya Üstü

Kocca yaz tatili de bitti ya nasıl geçti anlamadık (çoğul eki ailecek aynı kanaatte olmamızdandır)zaten bir ayı ramazan ki allama binlerce şükür çok çok güzel geçti hiç bi şikayetim yok keza onunda nasıl geçtiğini anlamadık işte biz böyle aaa o nasıl geçti aaa bu nasıl geçti derken tatilimizi ağız tadıyla yapıp döndük dolaştık evimize geldik


Tatili yazmaya kalkarsam nicedir yazmayı düşündüğüm makarnama gelemem onunçün bir-iki kareyle deniz kum güneş daa nossun diyelim...


  Başlıktanda anlaşılacağı üzere veya anlaşılmayacağı üzere muhtelif makarna tarifleri var karşınızda.Sizi bilmem ama makarna benim erzak dolabımdaki kurtarıcı malzemem birincisi bulgur ikincisi makarna hemen her alışverişte envai çeşidini alırım şimdi allah için okadar da çok çeşidi varki onumu alsam bunumu alsam şunumu alsam derken bakmışımki hepsini almışım.Hal böyle olunca bu mantar soslu bu domates soslu  aaa bak buda zeytinliymiş gibi gibi değişik soslarla ev halkının yinemi makarna demesinin önüne geçmiş oluyorum hoş diyen de yok ama olsun bende değişik soslar denemiş oluyorum
 
Şimdi her yemekte olduğu gibi makarnanında püf noktası kaliteli malzeme almak.Önce makarnanın kendine has bi lezzeti olacak rengi görüntüsü kendini belli eder zaten.Ben Barilla'yı tercih ediyorum son zamanlarda birde Filiz'in bir çeşidi var bol yumurtalı, onu sadece tereyağlı yapıyorum muhteşem bişey oluyor.
 


Sos için kullanılacak malzemeleri sırayla zeytinyağda soteleyip 20-25 dakika haşladığım makarnayı süzüp(kimi zaman az suda haşlayıp süzmeyebiliyorum)sosun içine boca edip harmanlıyorum.Sos işi biraz damak zevkine kalmış bişey ben kekiği çok sevemedim mesela olmazsa olmaz baharatım karabiber en favori sosum kıymalı maydonozlu, anti kunti soslar pek bana hitabetmedi
   Böreğinden salatasına kadar geniş bir yelpazesi olan makarnanın ehlikeyfin mutfağındaki macerasından karelerle başbaşa bırakıyorum sizi

Siyah zeytinli ve mantarlı makarna

kıymalı ve bol maydonozlu makarna


sarmısaklı yoğurt ve domates soslu makarna
karışık sebze soslu(soğan,biber,domates,patlıcan) makarna



2 Temmuz 2013 Salı

Dızmana




Ben buna fena sarmış durumdayım,kahvaltıya misafir gelecek dur dızmana yapiğim arkadaşım telefon açar bana bir mayalı tarif versene der, dızmana yapsana… anneme misafir gelir dızmana yapıp götürürüm derneğin kahvaltısı olur bende elim boş gitmem tabi ne yapsam ne yapsam hah buldum dızmana!!
  Tarif çok eskilerden aklımda idi ama tam olarak nasıldı unutmuşum , üç beş blog gezindim hemen hepsi birbirine benziyor kimi lor’lu yapmış kimi sade kimi üzerinin sosuna yumurta koymuş kimi koymamış,ben hertürlüsünü yaptım hengisi daha güzeldi sorusunun cevabı azzsonra…:)
  Dızmananın esası mayalı bir hamur yapılışı çok kolay malzemelerinin her evde bulunur cinsten olması hadi yapalım demek için çok geçerli bir sebep…
  Malzemeler
  2,5 su bardağı süt
  1 su bardağı sıvıyağ
  1 ttlı kaşığı tuz
  1 paket instant maya
  Aldığı kadar un
  İç malzemesi
  Kaşar loru
  Üzerinin sosu için
  2 bardak yoğurt
  ½ su bardağı sıvıyağ
 Arzuya göre 1 yumurta
 Ilık sütü derin bir kaba döküp üzerine sıvıyağ ilave ettim bir yandan elimle karıştırırken diğer yandan unu azar azar döktüm bu arada tuzu ve mayayı ilave ettim orta yumuşaklıkta bir hamur elde ettikten sonra hamurdan yumruk kadar parçalar koparıp ince uzun rolular yaptım üzerine bastırark düzleştirdim


 ortasına lor koyup




 iki ucundan birleştirdim



,2-3 parmak genişliğinde dilimleyip



 yağlı tepsiye diklemesine sıralarken üzerine üç parmağımla bastırarak hamurların tepsiye yayılıp aralarındaki boşluğun kapanmasını sağlamış oldum.



  Hamuru yarım saat kadar mayalandırdıktan sonra üzerine özlenmiş yoğurt yağ karışımını döktüm 


hemencecik fırına verdim.ilk yaptığımda tepsi seçiminin yanlış olduğunu fark ettim çünki pişmeye başladıkça hamur dahada kabardı ve üzerine döktüğüm sos yanlardan taştı fırının içini bir duman sardı ne yapacağımı şaşırdım,diğer denemelerde daha derin bir tepsimin olmadığını farkedince  tepsinin etrafına folyoyla siper yaptım sosun taşıp dökülmesini önlemiş oldum ama bu seferde hamurdan çıkarmakta zorluk yaşadım birdahaki yapışımda yağlı kağıt kullanmayı düşünüyorum benden önce yapan olursa sonuçtan benide haberdar etsin
  Bu tepsi krem karamel,elmalı kurabiye ve piramit pasta eşliğinde anneme giden




 Safiye'nin yöresel yemek etkinliğine bir göçmen tarifiyle katılmış olmamda oldukça manidar, halbuki benden bir içli köfte, bir yüksük çorbası, bir künefe beklenirdi değilmi ammada ağır yemeklerimiz varmış ,dızmana iyidir,eşimin anneannesinin bir lafı vardı böyle hamurişlerine hem ekmek hem yemek derdi bir taşla iki kuş hadi afiyet ola…

   

2 Haziran 2013 Pazar

Bu Bir Bayat Ekmek Projesidir :)





Ben ne zaman ekmek yemeyi azaltsam evde bayat ekmek çoğalmaya başlıyor.Bayat ekmekleri değerlendirmekte üstüme yoktur amma velakin tazeyken yemediğim ekmeklerin iki kat fazlasını üstüne üstlük daha kalorilisini yiyorum,tek avuntum çocuklara da bu sayede tereyağ, peynir, yumurta yedirebiliyor olmam amaaan her gün yemiyoruz ya canım pazardaaan pazara(züürt tesellisi)
   bir türk aile geleneği olan Pazar kahvaltıları, ayrıcalıklı, afilli, şaşaalı maaile yapılır hatta mümkünse aile efradından birileri davet edilir.Anneceğzim sabahçı olduğumuz zamanlarda bile erkenden kalkar kahvaltı soframızı kurardı ama pazar günleri için illaki bir hamurişi, közde biber, patates, soğan pişirirdi.Ben o yaşlarda bütün anneler böyle zannederdim tâki birgün sınıf arkadaşım âdile beni çamaşır deterjanındaki mavi boncukları göstermek için evlerine götürene dek
  İlkokul ikinci sınıftayım servisle okula gittiğim için evi iki adımcık olan çocuklardan daha erken kalkıp hazırlanıp okul yollarına koyulan minnacık bi çocuğum yani,televizyonda mavi boncuklu ALO reklamı dönüyor çocuk aklı işte deterjanın içindeki mavi boncuğu görmek için ölüyorum ama annem inatla alıştığı markadan vazgeçmiyor bizim eve Alo girmiyor bende mavi boncuğu göremiyorum.
Birgün okula gittim sabahın ayazı daha çocuklar tek tük geliyorlar bizde zil çalana kadar okulun güneşli bir köşesinde toplanmış laflıyoruz konu nerden açıldı hatırlamıyorum ama âdile dediki
-bizim evde mavi boncuklu alo var
Benim antenler açıldı adilenin yanına sokuldum dedimki
-eviniz buraya yakınmı
-hı hı kapıdan çıkınca sokağın başında
-hadi gidelim bana mavi boncukları göster
Okuldan çıkmamızla benim kalbim küt küt atmaya başladı  suç işliyorum resmen, annem beni böylemi tembihledi okulun çıkış saatinde bile kapıdan kafasını uzatmaya izni olmayan servis şöförünü bahçede beklemek zorunda olan ben okuldan çıktım hiç bilmediğim bir istikamete doğru ilerliyorum müge anlı o zamanlar program yapsa konu olacakmışım nerdeyse
Adilenin sokağın başında dediği ev benim için nerdeyse kilometrelerce uzakta gibi geldi  git git bitmiyor sanki, neyse eve vardık bahçe kapısından girdik alt katta ninesi oturuyormuş üst kata çıkan uzunca bir merdivenden çıkarken korkudan titreyen dizlerim koptu kopacak son bir gayret evin kapısına vardık gıcırtıyla açılan kapının karşısında sedirde uyuyan bir kadın başını hafifçe kaldırıp yarı açık yarı kapalı gözlerle
-niye geldin sen dedi ve uyumaya devam etti
Adilenin annesi olduğunu anladığım kadının o saatte uyuyor olması beni mavi boncuklardan daha çok şaşırtmıştı. İçimden diyorumki anneler bu saatte uyumazki hasta olabileceğini düşündüm dönüş yolunda sordum hatta annen hastamı diye ama değilmiş adilede o sırada deterjan poşetiyle yanıma geldi
-işte bak dedi
Baktım mavili beyazlı bildiğim detrjan elimle karıştırdım elime boncuk gelirmi diye ı ıh
-mavi boncuk nerde diye sordum
-boncuk falan yok böyle işte dedi
Çok sonra mavi boncuktan kastedilenin ne olduğunu anladım ama o anki hayal kırıklığım âdilenin annesinin verdiği şaşkınlıkla karışık gün boyu sürdü gitti
Bende bugün pek çok şeyde olduğu gibi Pazar kahvaltılarındada annemin yaptığı gibi hafta içi kadar olmasada ev halkından daha erkence kalkıp hem bişeyleri değerlendirmek adına hem masaya değişik anne yapımı bişeyler koymak adına mutfağı bir kolaçan ediyorum bugün mutfağımdan çıkanlar bu bazlamalar


Hamuru yoğurduktan sonra beklemeye alıp çayı demledim kahvaltılıkları masaya çıkarıp geldikleri gibi yemeye başlamaları için beş on tane açıp pişirdikten sonra ev halkına hadi kalkın çağrısı yaptım
 Uyku mahmurluğuyla aldıkları kokunun doğru olup olmadığını onaylamak isteyen bakışlarla mutfağa dalan aile fertleri aldıkları kokunun mutluluğuyla masaya otururken onların gözlerindeki mutluluğu görmek de anneye yeter :)
  Bazlamalar için bayat ekmeğe gerek yok tabiî ki ama eğer varsa değerlendirmek için bu bir fırsat ben yaklaşık bir ekmek kadar bayat ekmeği ( ben ekmekleri kurutarak saklıyorum eğer hemen değerlendirmeyeceksem)   üstünü geçecek kadar suyla yumuşamaları için ıslattım
Sonra elimle iyice ufaladım üzerine alacağı kadar un 1 paket maya ve ekmeğinde tuzlu olduğunu düşünerek az miktar tuz ilave ederek orta yumuşaklıkta bir hamur yoğurdum



Portakal büyüklüğünde parçalar koparıp bezeledim tek tek açıp teflon tavada her iki tarafıda pemleşene kadar pişirdim







  Annem bazlamaları pişirirken bu şekilde kabardığında ‘’ambarlarımız doldu’’ derdi pek bi keyiflenirdik şimdi benimkilerde ben böyle demesemde bazlamayı bu şekilde görünce pek keyifleniyorlar anne onu bana ver anne onu bana ver yarışına giriyorlar hepside böyle kabarmıyor otuz tanede dört bilemedin beşi




  Bu resimdekide benim bazlamanın içine sarıp yemekten en çok hoşlandığım peynir kavurması peynir miktarına göre bir yada iki soğanı yağda pembeleştirdikten sonra bir tatlı kaşığı kadar salçayı ilave edip bir iki karıştırdıktan sonra ezdiğim peyniri(lor da olabilir)ilave edip birer fiske kırmızı biber,karabiber serpip 5 dakika falan kavurdum ocağı kapattıktan sonra üzerine maydonoz doğradım.Haşlanmış patateside ezdikten sonra bu şekilde kavurup bazlamaya sarabilirsiniz ıspanağı çok az öldürüp hamuru pişirmeden önce, yarısına koyup diğer yarısını üzerine kapatarak pişirebilirsiniz veya semizotunu ıspanak yerine tercih edebilirsiniz
Hatta ve hatta bu hazır satılan dürüm etini hafif ısıtarak bazlamaya sarıp içine bolca yeşilliğinide koyarak tabiî ki yanınada köpüklü bir ayranla akşam yemeğinide aradan çıkarabilirsiniz







Daha önceki haftalardada bayat ekmekleri bu şekilde değerlendirmiştim ekmeklerin üzerinde peynirli yumurtalı bir harç var
Yumurtalı ekmek zaten kahvaltıların vazgeçilmezi



Daha pek çok şey yapılabilir bayat ekmeklerden galeta unu, tatlı, kruton…

Her hanımın mutlaka bir bayat ekmek tarifi vardır her ne yapılırsa yapılsın yeterki ziyan olmasın,kolay gelsin afiyet olsun…

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Enginar Dolması






Henüz daha mevsiminde iken şu dolma tarifimi veriğimde ilk kez enginar dolması yapmış olmanın mutluluğunu eşe dosta duyurayım dedim iyi etmişim dimi
 Bizim enginarla ilk tanışmamız  hiç hoş olmamıştı sene 1986 Adana’dan İzmir’e göç ettiğimiz yıllar, Allahın vakti çok aynı böyle bir mayıs günü annemle pazara çıkmışız bildiğimiz sebzeleren alıyoruz bide böyle adının sonradan enginar olduğunu öğrendiğimiz garip bişey alıyoruz elimize eviriyoruz çeviriyoruz kokluyoruz yok bişşeye benzetemiyoruz sormakda istemiyoruz hani şöyle hasbel kader birisi çıkıp da kardeş ver şundan derde adını duyarmıyız diye bakınıyoruz yok milet alışkın alıp alıp gidiyor.En sonunda sorduk bir tezgaha
-nedir bu kardeşim?
-??enginaar
-tamamda ilk kez görüyoruz nasıl pişer bu
-ablacım sen bunu al bir bilene sor ben nasıl tarif ediğim sana
Bizdeki cesarete bak sen ne idüğü belirsiz bir nesneyi aldık kös kös eve geldik ilk iş ev halkına tanıştırdık
-bey bak bu enginarmış
Babam aldı evirdi çevirdi bişeye benzetemedi
-yav icat çıkarmayın nassı yicez bunu
-komşulara sorcaz onlar bilirler
-iyi yapın bakalım
-hadi kızım git fahriye ablanı çağır (alt komşumuz ;aslen Arnavut ama doğma büyüme oralılar ondan iyi bilen mi olacak)  
Fahriye abla geldi amaaan dedi bu çok faydalıdır şimdi ben size bir dolmasını yapiğim parmaklarınızı yersiniz bidaha vazgeçemezsiniz
Mutfağın ortasına teşkilatı kurduk ,fahriye ablanın gösterdiği gibi ayıkladık limonlu suda beklettik ilk kez yicez ya bütün kurallara riayet ediyoruz fahriye abla ne derse o,bol soğanlı naneli maydonozlu dereotlu şahane bi iç hazırladık enginara hacet yok al kaşığı eline iç pilav niyetine kaşıkla mis
Neyse efendime söyliğim enginarların içini usta olmasından ötürü fahriye abla doldurdu tencereye oturttu suyunu koydu verdi ocağa  hadi bana eyvallah dedi kadın gitti,annemle ikimiz tencerenin başında bekliyoruz aç bak usulüyle pirinçlerin pişmiş olmasınıdan dolayı yemeğin piştiğine kanaat edip soframızı kurduk enginar dolmalarımızı fahriye ablanın tavsiyesiyle yapraklarını sıyıra sıyıra yemeye başladık ben içimden bu ne be diyorum ama babama karşı isyan bayrağını açamıyorum herkes birbirine bakıyor ki annemin dolmaları nefis ötesi bişey olur Adanalıyız sonuçta salçalı yağlı sulu selli ekmeğimizi bana bana yediğimiz dolmalar nerde bu nerde,küçük kardeşim ozamanlar 5-6 yaşında
-anne ben bunu beğenmedim diyecek oldu ama annemin kaşığı ağzına tıkmasıyla son kelimeyi söyleyemedi
Önümüzde midemizdekinden çok enginar kabuğunu sofrada bırakıp kalkarken o ana dek sesini çıkarmayan babam
-bu yemeği bidaha bu evde görmicem dedi
Enginar dolması ne o evde nede o evden ayrılıp kendi evlerini kuran çocukların evinde pişmedi :)


Enginar ikinci kez evliliğimin ilk yıllarında eltim vesilesiyle,zeytinyağlı yemek olarak çıktı karşıma bu kez daha sevimliydi ,hatta sıkı bir bağ kuruldu aramızda sık sık yapar oldum eşim ve çocuklarda sevdiler ve böylece enginar hayatımızdaki yerini almış oldu ama ne varki benim dolmasına karşı önyargım hiç kaybolmadı
Taaki ben blog açıp boy boy enginar dolmalarıyla karşılaşana dek,dedimki bak ehlikeyf aradan geçmiş nerdeyse otuz sene bir şans daha ver şu garibe,bide sen yap bakalım
Ve sene 2013 enginarın makus talihi değişti



İtiraf ediğim ekmeğimi banarak yiyemediğim yemeklerden pek keyif alamıyorum ki buda böyle bir yemek olmaması hasebiyle nambır van yemekler listeme giremedi ama olsun böyle davet sofralarında ihtişamlı görüntüsüyle göz dolduracağından dolayı ikinci yemek listeme girdi hadi yine iyisin enginar…
Enginar dolması özü itibariyle diğer zeytinyağlı dolmalara benziyor(bezelyeli veya iç baklalı yapılanları kastetmiyorum onlar ayrı)
4 adet enginar için
1-1,5 su bardağı pirinç
1 büyük soğan
½ su bardağı zeytinyağ
1 kaşık domates salçası
15-20 dal maydonoz bir okadarda dereotu ama ben eşim istemediği için kullanamadım gerçi o maydonozuda istemiyor ama okadar karıştırtmıyorum
Tuz ,karabiber,kırmızıbiber,nane
Soğanı kavurup salçayı ilave ettim yıkadığım pirinçleri içine döküp karıştırdım tuzunu ve baharatlarını koyup karıştırdım1 çay bardağı su koyup çekene jkadar pişirdikten sonra maydonozunu doğrayıp tencerenin kapağını kapattım.Enginarların kabuklarını ayıklayabildiğim kadar ayıkladım daha kabuklu bırakanlar var ama bence bu miktar iyidir ayıkladıklarımı limonlu suda beklettim hepsi bittikten sonra enginarları iyice yıkayıp yayvan bir tencereye yerleştirip iç harcını ortalarına doldurdum enginar seviyesine kadar yağlı su koyup iç malzemesi zaten yarı pişmiş olduğu için enginarlar yumuşayana kadar pişirmek yeterli oldu
İç malzemesine dolmalık fıstık ve kuş üzümüde konabilir ama ben tercih etmedim
Enginarlar hâlâ tezgahlardayken bir deneyin bakalım,kolay gelsin afiyet olsun…
son olarak hep yapmak istediğim bişey var onuda yapiğim zeytinyağlı enginar tarifime buradan ulaşabilirsiniz,oh be :))

18 Mayıs 2013 Cumartesi

Kek'in yalın hâli





Kek, en sadesinden en süslüsüne en aromalısına en kabarmışına en sönmüşüne kadar sabah kahvaltısından beş çayına midem kazındı ne yesem de yatsam saatine kadar,ani gelen misafirden, günler önce aramış olanına kadar yedisinden yetmişine kadar her çeşidiyle her saatte her durumda ve her yaşta varlığını ortaya koyan yegane pastadır benim için…
mutfak hikayesine kek’le başlayanların sayısı hatrı sayılır orandadır bence.Annesi evde olmayan kız çocuklarının en masum yaramzlığı :)
-anneminki daha çok kabarıyordu ne koymayı unuttum acaba??(kabartmatozu olmasın,hoş o zamanlar karbonat kullanılırdı)




Hayatımın ilk onbeş senesinde evde en çok gördüğüm şeydir diyebilirim.Bahçeli bir evde oturmanın ve komşuluk ilişkilerini had safhada yaşamanın , artı annemin tatlı dilli bol sohpetli ikide hamarat kızının!(ben ve ablam)olmasının getirisi olarak bizim bahçe komşuların istilası altındaydı hemen hergün.Biz mütemadiyen çay saati gelince çayı demlerdik zaten, iki komşu geldimi annemin kaşları oynamaya başlardı biz durumu çakardık sağ kaşı kısır yapın sol kaşı kek çırpın,hakkını yemiyim bu konuda ablam daha hamarattı ben getir götür yapardım en sonundada dama çıkıp asmanın en körpe yapraklarını toplardım kısırın yanına haşlayıp koyardık.
 Servisin başladığı anlar bahçenin en kalabalık muhabbetin en koyu olduğu anlardır o an ortama hakim olamlı atmaca bakışıyla boş bardak kollamalısın iyi bir evkızı servisi aksatmaz, annesi yerinden kalkmaz,çaylar bitti nerdesiniz demez,kızlar misafirler arasında sek sek oynarken anne, amanda ne güzel kız yetiştirmişimin verdiği gururla o kaynar çayı iki yudumda içip en hızlı çay içen kişi ünvanınıda kimseye kaptırmaz.Biz daha bir turu bitirememişiz be kadın azcık yavaş iç şu çayı o an anneme en kızdığım anlardır…
 Birde servis bittikten sonra bigudiyle kıvırdığı saçlarını ve fırfırlı eteğini savurtturarak gelip kısır kaldımı kızlaaar diyen komşu kızları sizede çok kızıyordum bilesiniz





  Evet ne diyorduk kek, tarife hacet yok aslında ben klasik malzemelerini ve bir iki püf noktasını vericem gerisi size  kalmış
Kek için kullanılacak malzemeler
Yumurta
Yağ
Şeker
 Su, meyve suyu veya süt
Un ve
Kabartmatozu
Miktarları kullanılacak kalıba göre artıp azalan bu malzemeler genellikle
4 yumurta
1 veya ½ bardak sıvıyağ
1,5 veya 2 bardak şeker
1 su bardağı ılık su
2,5-3 arası un
1 paket kabartmatozu şeklinde sıralanır benim tariflerimde




Sade kek için yumurta miktarı aynı olmak üzere 1/2 su bardağı yağ 2 su bardağı şeker 1 su bardağı ılık su 2,5 su bardağı un kullanıyorum içine portakal, limon rendeleyebilirim ceviz, fındık, kuşüzümü çikolata parçacığından herhangi birini koyabilirim elma doğrayabirim veyahut elma dilimleriyle üzerini süsleyip tarçın serpebilirim,havuçlu yapabilirim ,kakaolu yapabilirim, eğer kakao kullanacaksam yağ miktarını arttırıyorum(1 bardak)un miktarını azaltıyorum(2 bardak) hamurun bir kısmını kakaolu yapıp beyaz kısmını kalıba döktükten sonra kakaolu kısmını rastgele üzerine gezdirebilirim.



Bunlar en sade kremasız süslü püslü olmayan halleri birde işin kremalı, şeker hamurlu bilumum süslemler kullanılarak yapılan artistik kısmı varki o artık işin uzmanlık alanı bunun için özel yeteneklerinizi kullanabileceğiniz gibi bu işi yalamış yutmuş üstadlardan ilham alabilirsiniz ki ben bu konuda Allahın özel yetenek bahşetmemiş olduğu amma fakat azimli hevesli öğrenme kabiliyeti yüksek bir kulceğzi olduğumdan ikinci yolu tercih ediyorum ekseriyetle
Bunca yıllık kek yapıcısı olarak ilk denemelerini yapacaklara hüsrana uğramamaları için dikkat etmeleri gereken bir-iki noktayı da vurgulamak gerekirse ki bunlar bütün otoritelercede söylenen işte malzemeler oda sıcaklığında olsun fırın önceden ısıtılmış olsun  malzemeler bayat  olmasının dışında benim önceleri pek itimat etmeyip sonra sonraları vasat olan keklerimi zirveye oturtma çalışmalarım neticesinde illaki dikkat ettiğim noktalar
-kullandığım malzeme oranıyla kalıbın hacminin dengeli olması
-kalıbı yağlayıp unlamam gerektiği
-şeker ve yumurtayı iflahım kesilene kadar çırpmam gerektiği(abartmayalım canım hepi topu 5 dakkacık)
-kek piştikten sonra fırından hemen çıkarıp  üzerine nemli bir bez örtüp ilk sıcaklığı geçene kadar bekleyip kesinlikle tam soğumasını beklemeden kalıptan çıkarmam gerektiği
Bunun üzerine pazar kahvaltınızı bir kek'le şenlendirin artık,kolay gelsin...

 (üst resimdeki kırmızı kek fanusunu hediye eden canım veciha'ma buradanda teşekkürediyorum)

2 Mayıs 2013 Perşembe

Kabak Dolması






Domatesli salatalıklı maydonozlu nefis bir kahvaltıdan sonra çamaşırlarımı balkona asıp kabak dolması yapmaya koyuldum yazmı geldi ne ? :)
 Fonda Sezen Aksu
Unuuttunmu beni diyor
Ben hâlâ dolanıyorum avare
Hani görsen eni konu divane
Pek benim haleti ruhiyeme uymadı ama güzel şarkı,Sezenle başladığım kabak dolması Ferhat göçerle,Murat bozla devam etti.Dolmayı ocağa oturttum telefon çaldı arayan gül(gül kimmi hemşerim,lise arkadaşım, dostum…)  
_kahveyi koy geliyorum
Allahım şuan bundan daha büyük bir keyif olabilirmi
Kahvelerimizi içtik,sağdan soldan konuştuk reytan ablanın resim sergisine gitmek üzere randevulaştık allahaısmarladık güle güle faslından sonra işlerimin bitmiş yemeğimin pişmiş  olmasının verdiği hafiflikle hadi bide anneme gidiğim dedim ordada çay muhabbet çocukların ipiydi topuydu derken akşam oluverdi.
 Uzun günün bereketi işte,seviyorum ben yazı vesselam…



Dolmanın tarifine gelince bikere ben kabağı etli sevenlerdenim hoş hepsini etli tercih ederimde hadi biberi zeytinyağlı yapıyorum ama kabaktır patlıcandır etsiz olmaz bende

5-6 tane orta boy kabak,
200-250 gr. Kıyma,
2 su bardağı pirinç,
Büyükse bir tane küçükse iki tane soğan,
Bir tutam maydonoz,
Birer tatlı kaşığı,kırmızı biber, kurunanne
Bir çay kaşığı karabiber
Bi çimdik kimyon(benim eşim sevmediği için anlayıpta yemezse korkumdan az kullanıyorum aslında bir çay kaşığı iyidir)
Tuz,
½ su bardağı zeytinyağ(kıyma yağlı değilse yağ miktarı arttırılabilir)
Unuttuğum bişey varmı bi bakiğim yok galiba tamam



 Şimdi öncelikle içi hazırladım pirinci yıkadıktan sonra soğanı maydonozu doğrayıp kıymasını baharatlarını yağını tuzunu koyup karıştırdım
 Kabakları yıkadıktan sonra ortadan ikiye böldüm benim annemden kalma kabak oyacağım var onunla içini temizledikten sonra bir parmak kadar ağzında boşluk kalacak şekilde içlerini doldurdum tencereye birbirinin ağzını kapatacak şekilde sıraladım üzerine yağlı salçalı su gezdirip (kabakların yarısına kadar)birazda tuz serpip orta ateşte pirnçler biz piştik artrık diyene kadar ki bu süre 40 -45 dakika  pişirdim.
Ben yanına cacık yaptım yoğurtlada servis yapılabilir salata olmaz galiba başka ayran olabilir,artık Allah ne verdiyse afiyet olsun…

17 Nisan 2013 Çarşamba

Çikolata Dolgulu Kurabiye






Blog yazılarını ikinci plana atma sebeplerimden biridir bu kitaplar. Epeydir ihmal etmiştim, sena’nın siddetle tavsiye etmesi ve her telefonda
-anne okudunmu
 Israrı üzerine bir tanesinden başlayayım dedim, bir diğeri, bir diğeri derken fena kaptırdım özlemişim meğer ben bu işi
Birde üstüne Yağız Efe’nin kırk uçurma gezmeleri eklenince  e birde ehlikeyf olunca tarif marif hakgetire
Yağız Efe apatmanımızın paşası 4 aylık olmak üzere komşum ilknur’un üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Yağız annesine uykusuz geceler geçirtsede bizim için bal kaymak :)
Apartmanımızda komşuluk ilişkilerinde unutulduğu söylenen değerlerin hâlâ varolduğunu söyleyebilirim bunları yaşatmanında bizim elimizde olduğu kanaatindeyim  
Yeni taşınan birine bir yorgunluk çayı yanında bir kek bir poğaça ikram ederek hoş geldiniz demenin evinden cenaze çıkan komşuya bir tencere yemek götürmenin doğum yapan komşunuza misafirlerinin en yoğun geldiği günlerde hadi sen bebeğinle ilgilen ben ortalığı toplarım demenin zor bir yanı olmasa gerek
Gelelim kırk uçurmaya yeni nesil bilmiyor olabilir belki şimdi şöyle bebek doğduktan sonra ilk kırk gün bebek görmeye gidilir eğer doğumun ilk günlerinde gidiliyorsa hediyenin yanı sıra bir çeşit tatlı ,pasta,çörek börek de götürülür
Kırk gün bittikten sonra bu kez bebeği olan kişi kendisine gelenlere yakınlarıyla birlikte gider
Evsahibide misafirlerini en güzel şekilde ağırladıktan sonra bebek için hazırladığı hediyeyi iyi dilekleriyle birlikte annesine verir bu hediyenin en klasik olanı yumurtadır ama artık bebek giysisi yada bebeğe uygun herhangi bir şey tercih ediliyor
Bu kamu spotu bilgilendirmesinden sonra gelelim bizim günümüze bikere kalabalık muhabbeti bol neş’esi bol kahkahası bol bir gündü, misafiri çok sevdiğimi, misafirlerime hazırlanmaktan keyif aldığımı, her gelişlerinde değişik sununmlarda bulunmayı ama damak zevklerine uygun olmasına da dikkat ettiğimi bilen bilir
 Misafirlerim arasında ilk kez gelenlerde vardı daha önce gelmiş olanlarda tariflerimi birbir gözden geçirip genel zevke hitap edecek aynı zamanda bebek gezmesinede uygun olacak cicili bicili bişeyler hazırlamak istedim ben sunumumdan memnun kaldım misafirlerimin de memnun kaldığı sinyallerini aldım en sonundada Yağız Efe’mize aldığımız minik hediyemizle ve iyi dileklerimizle misafirlerimizi uğurladık (bu işleri bernayla birlikte yaptık çoğul kullanmam bundandır)
 İkramlarım arasında daha önce tarifini verdiğim


tarifini vermediklerimden
Çikolata dolgulu kakaolu kurabiye
Kısır
Kumru
Ispanaklı çarşaf böreği
arasından kurabiyenin tarifini veriğim ilk olarak

Azıcık uyduruk bir kurabiyeydi ama çok beğenildi uyduruk olması evdeki ve eldeki malzemeleri kullanmak zorunda olmamdandır yoksa baştan savma gibi algılanmasın Aslında kurabiyeyi yapmaya başlamadan evvel malzemelerin olup olmadığını kontrol ettim baktım var ama miktarının yetmeyeceğini kestirememişim bende mutfakta çare tükenmez düsturundan yola çıkarak dolaplara şöyle bir göz attım ve en yakışacak malzemeye attım elimi

 Bu kurabiyeyi daha önce bir vesileyle birilerine yapmıştım onun içine pudingi pişirip koymuştum  bilmem ondanmıdır kurabiyeler yayıldı lezzeti çok güzeldi tarifi istendi falan ama bu ikinci yapışımda bunu göze alamadım ve içine çikolata koymayı uygun gördüm
Ben malzemelerde başlayarak tarife geçiğim en iyisi
1 paket margarin
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket kakao
1 paket kabartmatozu
İç dolgusu
Çikolata
Fındık ezmesi
Üstünü süslemek için çikolata sosu
Margarini oda sıcaklığında yumuşattıktan sonra sıvıyağı pudra şekerini kakaoyu,kabarmatozunu katıp karıştırdım unu azar azar ilave ederek orta yumuşaklıktan biraz daha katı bir hamur yoğurdum öte yanden çikolatayı benmari usulü eritip bu hamura bu çikolata yetmez kanaatine varıp nasıl arttırsam arayışına girip fındık ezmesini bu iş için uygun görüp yarım paket kadarını çikolatyla karıştırdım hah şimdi oldu diyerek içim ferahlatıp işime devam ettim






Hamurdan mandalina büyüklüğünde (ya şu ölçü işine bi çözüm bulalım arkadaşlar elime aldığım hamur hangi sebze zerzevata benziyor stresi yaşıyorum ben)bir parça koparıp içini oydum çikolatalı dolgudan bir çay kaşığı koyup ağzını kapatıp tepsiye böylece sıraladım 20-25 dakika pişirdikten sonra fırından çıkardım soğuduktan sonra üzerini çikolata sosuyla süsledim

 Bu kurabiyenin içine Hindistan cevizi konabilir ceviz tarçın karışımı konabilir veya kendi fikrinizce başka herhangi bir şey konabilir üzerinin süslemeside değişik malzemelerden olabilir
  İmkanlarınız kısıtlı olsada hayalleriniz sınırsız hayal edin elbet gerçekleşir…
   

5 Mart 2013 Salı

Güveçte Yapraksarma


Güveçte Yapraksarma |  görsel 1
Zeytinyağlı yapraksarma ,davet sofralarının ihtişamlı yemeği ,hazırlanması 2 saat sürüp yemesi daha doğrusu silinip süprülmesi 2 dakika süren  atıştırmalık çerez olmakla sofraların esas oğlanı olmak arasında sıkışıp kalmış bu geneksel yemek yapan kişiye ay acaba bu sefer nasıl olacak türünden bir heyecan yaşatması açısından zaman zaman böyle değişik denemelere maruz kalabilmekte
  Değişik olması yapan kişinin ilk denemesi olmasıyla alakalı bir durum tabiî ki yoksa güveçte sarma pişiren ilk kişi ben değilimdir ,aynı zamanda ekşilik vermesi için erik kullanan da

 Dediğim gibi bunlar benim ilk denemelerim olduğu için sonucu merakla bekledim ilk sarmayı yerken vayy be bu nasssı bişey demeyi umuyordum ama her zaman yaptığım şahane sarmaların dışında(kırkımdan sonra pek bi şımarık oldum ben yaa) ultra mega bir tat yoktu.Amma bi farklılık keşfettim???
 Yapraksarmanın yapılmadığı bilinmediği yöre yoktur ama illaki farlılıkları vardır.Mesela benim annem içini kavurarak yapar , kayınvalidem çiğden hazırlar.İzmirde bulunduğumuz dönemde yediğim yapraksarmalarda salçasızdı ayrıca dereotu dolmalık fıstık kuşüzümü kullanıyorlardı.İç malzemesine vişne konduğunu, pirinçle birlikte bulgur konduğunuda biliyorum.
  Ben annemden öğrendiğim usulde yapıyorum.salçalı baharatlı ,biraz acı biraz ekşi incecik kalem gibi:))
Gelsin malzemeler
3 su bardağı pirinç
2 orta boy soğan
1 kaşık domates salçası
1 kaşık biber salçası
zeytinyağ
Kırmızıbiber,karabiber,kurunane,kimyon
Tuz
maydonoz
Ve tabiî ki yaprak
Yapraklarımı tokatlı komşumdan öğrendiğim şekilde muhafaza ediyorum birkaç senedir çok memnun kaldım ama birhayli tuzlu olduğu için geceden suda bekletmem gerekiyor.Yeteri miktarda çıkardığım yaprakları yıkadıktan sonra suyun içinde beklemeye aldım bir gece önceden.ertesi gün suyunu yeniledim ve içini hazırladım

Zeytinyağı gözkararı döktüğüm için ölçü veremiyorum ama 1 su bardağına yakın olması lazım minik minik doğradığım soğanları zeytinyağda pembeleştirdim salçalarını ilave edip bir iki karıştırdım bolca yıkadığım pirinci ilave ettim tuzunu ve baharatlarınıda yine göz kararı döküp(en az 1 çay kaşığı olmalı)karıştırdım 1 su bardağı kadar su gezdirip aynen pilav yapar gibi önce hızlı sonra kısık ateşte pişirip ocağı kapattıktan sonra maydonozu çok ufak doğrayıp üzerine serpiştirdim kapağını kapatıp yarım saat demlenmesi için beklettim
Daha sonrada iş sarmaya geliyor.Sabırla ve itinayla ,2 saati buldurmadan sardığımı sarmaları güvece yerleştirdim üzerine salçalı yağlı su gezdirdim erikleride serpiştirip 3o-40 dakika  kadar pişirdim.
Bundan önceki sarma içlerine 1 yemek kaşığı kadar nar ekşiside koyuyordum ama bu sefer sanki erikten dolayı çok ekşi olacakmış hissine kapılıp nar ekşisi koymadım ama keşke kullansaymışım.Buda aklınızda bulunsun,afiyetler olsun…


25 Şubat 2013 Pazartesi

Elmalı Kurabiye


Hadi yine iyisiniz bahar geldi diyen bir gündü bugün.Keyifli bir kahvaltıdan sonra çoluğu çombağı toplayıp doooğru annemlere gittik Annemlerin evinin bahçeli olmasının ve artı bahçe duvarının arkasında çocuk parkı olmasının bu gidişteki payını inkar edemicem ama anneme de itiraf edemicem.
 Gerçi bernayı eve sokmadan parka yollayışımdan çakmıştır manzarayı ama bana anlatacakları öyle birikmişki ;’’çocuklar susmuyorki kendi sesimi duyamıyorum’’ demeden iki lafın belini kırmak onunda işine geldi:)
  Birbirimize rüyalarımızı anlattık hoşa gitmeyen taraflarını duymazlıktan gelip yinede hayra yorduk,derya baykalın kulaklarını çınlattık büyük hevesle ördüğü yeni projesini! yollamasını söyledim dalga geçtiğimi sandı,sıradaki projelerinden bahsetti ben yorma kendini dedikçede siz yapmıyorsunuzda noluyor benden yorgunsunuz diyerek de taşı gediğine koydu.
  Anneme gidince banada bir heves geliyorki sorma gitsin eve gelince yıllanmış dantelimi çıkarıp iki dürtesim geliyor ama bir bakmışımki  unlu yumurtalı bir faaliyetin içindeyim
  Son günlerin faaliyetlerinden de kimisi Konya yolcusuydu


 kimisi misafirlere sunuldu







 kimisi ise ev halkının olsada yesek anlarında kaşla göz arasında yapılıp küçük mutlukluklar olarak mideleri şenlendirdi


  Tariflerini vermeye geldi sıra
  Elmalı kurabiye teee çocukluğumuzdan beri yapılan en klasik tarif benim vazgeçilmezim hayır diyemediğim çok değişik şekillerde yapılan bir kurabiye, elmalı tartla hamuru aynı yalnız tartın elmalarını küp küp doğrayarak kurabiyeninkileri rendeleyerek kullanıyorum



  Kurabiyenin malzemeleri
  ½ paket margarin
  ½ su bardağı sıvıyağ
  1 yumurta
  ½ su bardağı pudra şekeri
  2 kaşık yoğurt
  1 paket kabartmatozu
  Aldığı kadar un
  2 orta boy elma
  1 çay bardağından iki parmak eksik şeker
  1 çay kaşığı tarçın
  İlkönce elmaları kabuklarını soyup çekirdek yuvalarını temizleyip rendeledim(acaba böyle yazmasam kabuklu ve çekirdekli rendeleyen olurmuki??)üzerine şekeri döküp elmalar yumuşayana kadar ki bu 6-7 dakikalık bir süre pişirdim ocağı kapattıktan sonra tarçını serpip soğumaya bıraktım
  Margarini oda sıcaklığında yumuşattıktan sonra sıvıyağ pudraşekeri yumurta ve yoğurdu ilave edip bir iki karıştırdıktan sonra unu azar azar ilave ederek yoğurmaya devam ettim bu arada kabartmatozunu döktüm ele yapışmayan orta yumuşaklıkta bir hamur olduktan sonra ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avuç içinde düzleştirip yarısına elma harcından koyup diğer yarısını üzerine kapatıp kenarlarına çatal bastırdım 180 derecede hafif pembeleşene kadar pişirdim
  Pek çok şekilde yapıldığını söylemiştim ya bunların içinde benim favorim 100de100 mariftte gördüklerim yapım aşamalarını anlatıyor birdahaki sefere bunu denicem

  Yapanlara yiyenlere kolay gelsin afiyet olsun…